Antifosfolipid sendromu (AFS) nasıl tedavi edilir?

Antifosfolipid antikor sendromu, çoğunlukla genç kadınlarda görülen bir hastalıktır. Hastalığın en tipik bulguları, atardamarlar veya toplar damarlarda pıhtılaşma problemleridir. Damar içinde kanın akışkanlığı, pıhtılaşmayı sağlayan ve bunu kontrol eden hassas dengeler ile sağlanır. Antifosfolipid sendromunda, hastalarda antifosfolipid antikor isimli maddelerin varlığı nedeniyle bu denge bozulur ve kanda pıhtılaşmaya eğilim gelişir. Sonuçta vücuttaki her türlü damarda patolojik pıhtılaşmalar, damarlarda tıkanmalar ve bunların neticesinde organ hasarları görülebilir. Bunlar arasında bacak toplar damarlarında tıkanmalar, akciğere pıhtı atması, beyne pıhtı atması sayılabilir. Antifosfolipid sendromunde temel olay fazla pıhtılaşma olduğu için tedavinin temeli, kanı sulandıran ve pıhtılaşmayı geciktiren ilaçlardır. Temel ilaç kumadindir. Ancak kumadin, erken dönemde kanı yeterince sulandıramayacağı için başlangıçta klasik heparin veya düşük molekül ağırlıklı heparin ile başlanır, kan yeterince sulandıktan sonra, kan testi takibine göre sadece kumadin ile tedaviye devam edilir. Kumadinin etkili ve güvenli dozu kan testleri ile yakın takip edilmelidir. Çünkü bu ilacın eksik dozda kullanılması etkinliğini azaltırken fazla miktarda alınması ise kanamaya yol açabilir. Diğer bir önemli konu da, kumadinin başka ilaçlar ile etkileşebilmesidir. Yani kumadin kullanan kişi, başka ilaçlar da alıyor ise, kumadinin kan değerleri değişebilir. Bu nedenle, kumadin kullanan hastalar, her türlü ilacı doktor gözetiminde kullanmalı, ilaç dozlarındaki değişiklikleri de yine doktorlarına bildirmelidir. Kumadinin kullanılamadığı veya yetersiz kaldığı durumlarda heparin iğneleri ile de antifosfolipid sendromunu tedavi etmek mümkündür. Ancak antifosfolipid sendromunda tedavinin ömür boyu sürmesi gerektiği için, kumadin ilk tedavi tercihidir. Aspirin gibi başka kan sulandırıcılar, ve diğer romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan kinin içerikli ilaçlar da antifosfolipid sendromu tedavisinde kullanılabilse de, bu ilaçların etkinlikleri kumadin kadar kesin değildir.

Antifosfolipid sendromu tedavisinde, ilaç tedavisi kadar önemli olan başka bir konu da, pıhtılaşmayı kolaylaştıracak başka risk faktörlerinin azaltılmasıdır. Çünkü birden fazla pıhtılaşma risk faktörünün eş zamanlı varlığı, pıhtılaşma riskini birkaç kat artırabilir. Bunun için, sigara kullanılmamalı, doğum kontrol hapı gibi hormon ilaçlarından çok gerekmedikçe kaçınılmalıdır. Hipertansiyon, şeker hastalığı gibi diğer hastalıklar ile etkin mücadele edilmeli, kilo fazlası varsa verilmeli, kolesterol yüksek ise düşürülmelidir.

Antifosfolipid sendromu, gebe kadınlarda tekrarlayan düşükler veya erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi farklı gebelik sorunlarına da yol açabilir. Kumadin gebelikte kullanılmamalıdır. Bu nedenle, gebe kalmayı planlayan antifosfolipid sendromlu kadınlar, heparin veya düşük molekül ağırlıklı heparin ile birlikte düşük doz aspirin ile tedavi edilmelidirler. Heparin ve aspirin ile tedavisi, anne ve bebek için güvenlidir. Antifosfolipid sendromlu kadınların çoğu, tedaviyle sağlıklı çocuklar doğurabilirler.

Bu podcast serilerinde romatizmal hastalıklar ile ilgili aklınıza takılan farklı ve güncel soruların cevaplarını bulacaksınız.
Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu ve Prof. Dr. Mine Özmen "Romatizma Hastalarında Ruhsal Tepkiler & Sorunlar ve Tedavi Yaklaşımları" hakkında sohbet ediyor.
Benzer videolar
Açık açık romatizma tanıtım