OA kronik bir hastalık olduğundan hastalık gelişimi nasıl yıllar içinde ilerliyorsa ideal bir tedavide aynı şekilde uzun bir süreci kapsamalıdır. Tedavi bundan dolayı basamaklı olarak belirlenmektedir.
İlk olarak, tedaviye birçok kronik hastalıkta olduğu gibi hasta eğitimi ile başlamak en doğrusudur. Eğitimle birlikte egzersizler, sağlıklı yaşam için gerekli olduğu gibi, OA için de olmazsa olmazlardandır.
Tedavinin diğer bir basamağı ise en sık hekime başvuru nedeni olarak ağrının giderilmesidir.
Bu anlamda lokal ve sistemik ağrı kesici ilaçlar en sık reçete edilen grup olmaktadır. Bu tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda ise tecrübeli uzman hekimler tarafından eklem içine uygulanan depo etkili kortikosteroidler başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Diğer eklem içi uygulanan alternatif bir seçenek ise suni eklem sıvı preparatlarıdır ancak bu tedaviler tüm hastalardan ziyade seçilmiş bir grup hastada etkili olabilmektedir. Daha ilerlemiş hastalıkta özellikle fonksiyon kayıplarının başladığı günlük aktivitelerin yapılmasında zorlanıldığı sürecin hemen başlangıcında ilaç tedavilerinde yetersiz olunduğunda gecikmeden kapalı veya açık cerrahi ile protez ameliyatları yine tecrübeli cerrahlar tarafından yapılmalıdır. Görüldüğü üzere aslında ideal bir tedavi multidisipliner bir yaklaşım gerektirmektedir. Bu disiplin içinde diyetisyen, romatolog, fizik tedavi uzmanı, psikiyatrist, ortopedist ve sinir ve omirilik cerrahı da olmadılır.
Son olarak belirtmekte fayda gördüğüm bir nokta ise, henüz çok yaygınlaşmamış olsa da, ileriki yıllarda daha fazla kullanım alanı bulacak olan kök hücrelerden üretilmiş kıkırdak doku nakilleri de yeni tedavi seçeneği olarak gündemimizdedir.
