Sistemik lupus eritematosus ya da konuşma dilinde kısaca S L E denilen hastalık; genetik olarak yatkınlaştırıcı faktörler yanında bazı dış faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde bağışıklık sistemimiz kontrolsüz bir şekilde vücudumuza zarar veren antikorlar üretmekte ve sonuçta karşımıza kas iskelet sistemi, böbrek bulguları ve ciltte güneşe aşırı duyarlılık gibi organ/sistem bulguları ortaya çıkmaktadır.
Hastalığın ortaya çıkmasında ya da mevcut hastalığın kötüleşmesindeki en önemli dış faktörler güneş ışınları, enfeksiyonlar, stres ve bazı ilaçlardır. SLE’de güneş ışınları, hem cilt hem de diğer sistemler için zararlandırıcı etkileri olan antikor üretimine yol açabilmektedir. Dolayısıyla SLE’li olgular mutlak güneşten korunmalıdır. Güneşten korunmak için açık renkli giysiler, geniş tabanlı şapkalar ve güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Güneşin zararlı etkilerini en aza indirgemek için güneşten koruyucu kremlerin 35 faktörün üzerinde olmasına dikkat edilmelidir. Diğer yandan güneşten koruyucu kremlerin uzun dönemdeki yan etkilerinden biri de D vitamini eksikliğidir. Bazı olgularda bu eksikliği gidermek için dışarıdan D vitamini takviyesi de yapmak da gerekebilir. Öte yandan, kullanımı için sakıncalı bir durum sözkonusu olmadığı sürece her SLE’li hastanın antimalaryal ilaç kullanması gerekmektedir. Antimalaryal ilaçlar tıpta ilk kez sıtma hastalığı tedavisinde kullanılmış olan ilaçlardır ve bu nedenle sıtma ilaçları adını almışlardır. Antimalaryal ilaçların, SLE’li hastalarda çok yönlü faydalı etkileri yanı sıra, güneşe hassasiyeti azaltıcı etkileri de vardır. Türk eczanelerinde hidroksiklorokin denilen hekim reçetesiyle ulaşılan antimalaryal ilaç bulunmaktadır.
