Sistemik lupus eritematozus hastalığında (SLE) kadın hastalar gebelikten korunmada nelere dikkat etmelidir?

Lupus hastalığı özellikle kadınlarda görülmesi nedeniyle oldukça önemli bir hastalıktır. Kontrasepsiyon, yani gebelikten korunma da gene lupuslu hastalar için oldukça dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesidir. Lupuslu hastalarda gebelikten korunma amacıyla üç temel yöntem kullanabiliriz. Bunlardan bir tanesi bariyer metodu dediğimiz metodolojidir. Bunun için kondomlar veya diyafram dediğimiz mekanik engellemeyi sağlayan aletler kullanılabilir. Bu metot lupus hastalığı açısından oldukça güvenli olmakla beraber, gebelikten koruma açısından korunabilirliği bir miktar daha düşüktür. Dolayısıyla bariyer metodu güvenlidir ancak koruyuculuğu biraz daha düşüktür, bunu dikkate alarak kullanmak gerekir. İkinci bir metodumuz rahim içi araç dediğimiz aletlerdir. Bunlar bayan hastalarda rahim içine yerleştirebilir. İki tiptir, genellikle hormonlu olanlar ve hormonsuz olanlar diye isimlendirebilir. Hormonlu olanlar biraz daha kısa, hormonsuz olanlar biraz daha uzun süre kalabilir ve belli bir süre tamamlandıktan sonra değiştirilmek zorundadırlar. Rahim içi araçlarla ilgili lupus hastalarında en önemli dikkat edilmesi gereken konu enfeksiyonlardır. Çünkü bu tür araçlar nadir de olsa rahim enfeksiyonlarına sebep olabilirler. Özellikle lupuslu bir hasta ciddi immünsupresif, bağışıklığı baskılayan ilaç kullanıyor ise bu tür hastalarda rahim içi araç yerleştirirken veya bu yöntemi kullanırken oldukça dikkat etmek gerekir. Üçüncü bir metot ise hormon tedavileri ya da oral kontraseptif dediğimiz ağızdan kullanılan ilaçlar veya kas içerisine yapılan enjeksiyonlar şeklinde korumadır. Burada genellikle iki tip ilaç kullanılabilir. Bunlardan bir tanesi östrojen ve progesteron ile kombine preparatlardır. Bir diğeri ise progesterondan zengin preparatlardır. Östrojen ile kombine olan preparatlarda dikkat edilmesi gereken husus, özellikle lupus hastasının hastalığının aktif olup olmaması ve hastanın kanındaki otoantikorların durumudur. Özellikle lupuslu hastalarda olabilen antifosfolipid antikoru dediğimiz antikorları pozitif olan hastalarda hap kullanıldığı zaman, özellikle östrojenden zengin hap kullanıldığı zaman damar içi kan pıhtılaşmasına, bizim tromboz dediğimiz durumlara yatkınlık oluşabilir. Bu nedenle özellikle antifosfolipid antikoru pozitif hastalarda veya hastalığı aktif olan lupus hastalarında östrojenden zengin oral kontraseptiflerin, yani hapların kullanılması pek tavsiye edilmez. Progesterondan zengin ya da sadece progesteron bulunan haplardan bahsedecek olursak da, bu tür haplar biraz daha az koruyucu olmakla beraber oldukça güvenlidirler. Tromboz açısından, yani pıhtı açısından risk oluşturmazlar. Ancak güvenilirlikleri, koruyuculuklarının biraz daha düşük olması nedeniyle sorun olabilir. Bu tür haplar kullanıldığında mutlaka düzenli kullanmak, her gün aynı saatte almak, kaçırmamak gibi bazı konulara dikkat etmek gerekir. Dolayısıyla oral kontraseptif dediğimiz haplar, hastanın aktif olup olmaması, antikorlarına dikkat edilmesi kaydıyla kullanılabilir. Temel olarak bu üç kontraseptif yöntem lupus hastalarında kullanılması önerilen yöntemlerdir.

Bu podcast serilerinde romatizmal hastalıklar ile ilgili aklınıza takılan farklı ve güncel soruların cevaplarını bulacaksınız.
Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu ve Prof. Dr. Mine Özmen "Romatizma Hastalarında Ruhsal Tepkiler & Sorunlar ve Tedavi Yaklaşımları" hakkında sohbet ediyor.
Açık açık romatizma tanıtım