Ailevi Akdeniz ateşi, Türkçe kısaltması ile AAA, ülkemizde özellikle de orta Anadolu’da sık görülen genetik geçişli bir hastalıktır. İngilizce adı Familial Mediterranean Fever, İngilizce kısaltması ise FMF’tir. Hastalık temel olarak ateş ile birlikte karın zarı, bazen göğüs zarı ve seyrek olarak da eklem veya ciltte iltihap, yangı atakları ile seyreder. Bu ataklar genellikle 1-3 gün içinde kendiliğinden düzelir. AAA, en yoğun olarak doğu Akdeniz bölgesinde ve Yahudi, Arap, Ermeni ve Türk toplumlarında görülür. Hastalıkta atak sırasında beyaz küre sayısı, eritrosit sedimentasyon hızı, CRP, fibrinojen ve haptoglobin gibi akut faz reaktanlarında, yani iltihap, yangı parametrelerinde artış görülür. Bu testler atağın sonlanması ile birlikte günler içinde normale döner. AAA hastalığının en önemli komplikasyonu, yani istenmeyen sonucu her yaşta gelişebilen AA tipi amiloidozistir. Bu hastalık çeşitli organlarda amiloid denilen suda erimeyen bir tür proteinin birikmesi sonucu gelişir ve bu organlarda özellikle de böbreklerde yetmezliğe yol açar. Amiloidozis özellikle tedavi almayan veya kolşisini aksatan ve sık sık atak geçiren hastalarda gelişir. Amiloidozis gelişen hastalarda önce proteinüri yani idrarda protein kaybı ortaya çıkar. Proteinüri başlangıçta hafif ve aralıklıdır. Ancak daha sonra artar ve nefrotik sendrom sınırlarına ulaşır. Hastalarda sonunda üremi ve son dönem böbrek yetmezliği gelişir. AAA hastalığında amiloidozis bazen ataklardan önce bile başlayabilir. Bu hastalığın tedavisinde en önemli ilaç kolşisindir. Kolşisin, bu hastalıkta 1-atakları önlemede etkili olur, 2-amiloidozis gelişmesini önler ve 3-amiloidozis gelişmiş, ancak henüz son dönem böbrek yetmezliğine girmemiş hastalarda böbrek fonksiyonlarını koruyabilir ve hatta proteinüriyi azaltabilir. Bu nedenle AAA hastalığında böbrek yetmezliğini önlemek için kolşisinin düzenli kullanılması çok önemlidir. Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastalarda sıklıkla diyaliz tedavisi yapılması gerekir.