Hastalıkta enfeksiyon geçirildikten sonra özellikle küçük damarlarda damar yapısının bütünlüğü bozulur. Bunun sonucunda damar içinde bulunan kırmızı kan hücreleri yani eritrositler damar dışına sızarlar. Deri üzerinde küçük, kırmızı, basmakla geçmeyen döküntüye neden olurlar. Yer çekiminin etkisiyle doğal olarak döküntüler kalçadan başlayıp bacaklara doğru yayılım gösterir. Bazen kollarda da yine yer çekimi etkisiyle benzer döküntüler görülebilir. Yine yerçekimine bağlı olarak damar içindeki sıvı dışarı sızarak özellikle ayak tabanı ve ayak sırtında şişliğe neden olabilir. Çocuk acı duyduğu için basmak istemez. Yine hastalığın bir özelliği de ayak bileği, diz gibi eklemlerde şişlik, ağrı ve çocukta aksayarak yürümeye neden olmasıdır. Artrit dediğimiz bu olay genelde eklemde hasar bırakmadan iyileşir. Vücutta göremediğimiz bölgelerde de küçük damarlar bulunur. Hastaların yaklaşık yarısında karında barsakları besleyen küçük damarlar etkilenerek kıvrandırıcı karın ağrısına neden olur. Bu karın ağrısıyla birlikte iştahsızlık, kusma, hatta barsak düğümlenmesi veya kanlı dışkılama gibi ciddi belirtiler görülebilir. Bu durumda hemen doktorunuza başvurun veya acil servisi bulunan bir hastaneye gidin. Böbrekler vücutta kandaki gereksiz maddeleri temizleyen, vücut dengesinin korunmasına birçok yönden katkıda bulunan ve küçük damarların yoğun olduğu organlardır. HSP’de hastaların yaklaşık yarısında böbrekler etkilenir. Bu, en basit olarak eritrositlerin damar dışına çıkarak idrara karışmasına neden olur. Bu durumda bazen idrar bulanıklaşabilir, hasta ve ailenin dikkatini çeker. Ne iyi ki, daha ender olarak idrara protein kaçağı olur, böbrek yetmezliğine kadar gidebilir. Hastalarda bazen damar içi sıvısı deri altına kaçarak bazen kafa derisi, göz çevresi, bazen yatan hastada bel bölgesinde ağrılı şişliğe neden olabilir.