Bu çok sık sorulan bir soru tabi romatizmal hastalıklar aslında eklem rahatsızlığı gibi algılanıyor, ancak bu hastalıklar genel olarak bağışıklık sistemi hastalıklarıdır. Dolayısıyla bu tip hastalıklarda tek bir etken yok. Çevresel faktörler, hormonel dengeler, mikrobiata gibi pek çok unsur var. Dolayısıyla genetik yatkınlıklar da bu unsurların içinde olduğu için bu hastalıkları bir başlangıç ve sonuç gibi değil bir süreç gibi algılamak çok önemli. Dolayısıyla da bu süreci hastanın zararsız, kayıpsız, hasarsız atlaması, yaşam konforunun etkilenmesine izin vermeden farklı arayışlara girip olayın içinden çıkılmaz bir hale getirmemek daha önemli.
Örneğin hipertansiyon veya diyabet; her ikisinin de tedavisi var mı? Bu pencereden bakarsanız sanki yokmuş gibi ama bu hastalıkları da tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil fakat tedavileri, hastanın yaşam kalitesini düzenlemek çok mümkün oluyor. Dolayısıyla hastaların hem kendisini, hem komplikasyonlarının belli bir nokta da tutmak tedavinin temeli oluşturuyor ve bu hastalıkları tedavi ediyor olarak kabul ediyoruz. Bu durum romatizmal hastalıklar için de geçerli.
