Siklofosfamid, romatolojide kullanılan etkili ve ağır tedavilerdendir. Bir kematerapötik yani aynı zamanda kanser tedavilerinde ve pek çok ağır hastalıkta kullanılan etkili bir ilaçtır. Bizler bu ilaca, hastalarımızın hayati bir organ kaybı riski varsa başvurmaktayız. Özellikle böbrek, göz, kalp, beyin, akciğer, damar sistemi, bazen bağırsak gibi organların iyi tedavi edilmediğinde kaybedileceği durumlarda başvururuz. Bu hastalıklar lupus yani SLE, Behçet hastalığı, vaskülitler başta olmak üzere romatolojik önemli hastalıklar olarak sıralanabilir.
Bu tedavi sırasında en önemli nokta, ilacı vereceğimiz kişinin yaşı ve cinsiyetidir. Çünkü Eğer genç bir bayan bu tedaviyi uzun süre almak zorundaysa, hastanın yaşı bu noktada çok önemlidir. Yaşı özellikle 35 üzerinde olanlarda erken menapoz riski en fazladır. Bu risk 30-35, 25-30 ve 20-25 yaş grupları olarak sınıflandırılır. Ne kadar geç yaş ve ne kadar fazla siklofosfamid alınacaksa bizler de hekim olarak tedbirimizi almak zorundayızdır. Hastalarımızın erken dönemde yumurtalarını alıp saklanması ve daha sonra tüp bebek yöntemleri ile gebelik planlamak üzere planlama yapmak gerekebilir.
İkinci bir sorun da bu ilacı alırken idrarda gelişebilecek kanamadır. Uzun dönemde idrarda kanama hemorajik sistit dediğimiz bir tablonun varlığını işaret eder. Dikkat edilmediği takdirde mesane kanseri ile ilişkili olabileceği söylenir. Ancak kanama genellikle belirgin olduğu için hasta erken dönemde fark edilir ve ilaç kesilerek kanser riskinin önüne geçilir. Siklofosfamid tedavisi kullanırken, birlikte enjekte edilen uromiteksan isimli madde ile mesane kanaması ve kanserin önüne geçileceği düşünülmektedir.
Bu tedavi ile ilgili olarak kanser ön yargısı bugün için çok itimat ettiğimiz bir şey değildir. Çünkü zaten olabildiğince düşük doz ve uygun sürelerde kullanılmaya çalışılmaktadır.
Bu tür ilaçların aslında en sık yan etkisi karşılaşılabilecek sık enfeksiyonlardır. Hastalarımızı, ateş konusunda uyararak, sürekli ateş halinde doktora başvurmaları veya bizlerle temasa geçmeleri konusunda uyarmalıyız.
