Çok nadir olarak, bebekte de lupus benzeri bir tablo olabilir. Buna yenidoğanın lupusu anlamında, “neonatal lupus” denir. Ancak, bu hastalık, annedeki lupus hastalığından farklı bir durumdur. Gebelik sırasında, annenin kanında dolaşan bazı zararlı proteinlerin (otoantikorların) bebeğin kan dolaşımına geçmesine bağlıdır. Bunun sonucunda, bebeğin yüzünde ve tüm vücut derisinde kızarıklıklar ve nadiren kalp atımlarında düzensizlikler (ritm bozuklukları) olur. Bu zararlı proteinlerin zaman içinde bebeğin kanından temizlenmesi sonucunda, bebeğin derisindeki kızarıklıklar bir süre sonra geçer. Ancak ne yazık ki, bazen bebeğin kalbindeki bozukluk kalıcı olabilir. Günümüzde, lupuslu annenin bebeğinde bu hastalığın gelişme riskinin yüksek olup olmadığını, kısmen de olsa gösterebilecek testler (anti-Ro ve anti-La) vardır. Bu testleri doktorunuz sizden isteyecektir.
Ancak bu testler pozitif bile olsa, bebeğin kalbinin olumsuz etkilenme olasılığı düşük bir olasılıktır. Yine de, bu düşük olasılığın olup olmadığını anlamak için, mutlaka gebeliğin 20. haftasından itibaren anne karnındaki bebeğin kalbine “fetal ekokardiyografi” olarak bilinen bir tetkikle bakılması ve bunun düzenli aralıklarla yapılması önerilir. Yani, bu tehlikenin varlığı ve bebekte etkilenme olup olmadığı, daha doğum olmadan, gebelik sırasında anlaşılabilmektedir. Şüphesiz ki, erken tanı, bazı önlemlerin alınabilmesi açısından yararlı olacaktır.